Bir önceki yazımda da anlatmaya çalıştığım, Başbakanın tarihin tekerrürden ibaret olduğuna inanmaması bu sonuçlara neden oldu. Evet tarih tekerrürden ibarettir.
Dünyanın küresel güçlerine kafa tutarsanız, üstüne üstlük ACEM labirentine düşerseniz, Tahranda sıcak yataklarında ellerinde kumanda ile sırıtarak Türkiye'yi izleyenlere inanılmaz hazlar yaşatırsınız. Sadece Tahran mı? Tabi ki hayır. Bugün Telaviv hattı da aynı hazzı yaşıyor. Çünkü şunu unutmamak lazım ki Tahran demek Telaviv demektir.
Aman FARİSİYE dikkat!! telkinini dinlemeyeceksin, üstüne üstlük bunu diyenleri yok etmek için plan üstüne plan yapacaksın. Bu kişileri Norveç'in o soğuk şehrinin, sıcak lobilerinde katillere peşkeş çekeceksin. İktidarın için tehdit görüp kaynaklarını kurutmaya çalışacaksın. Peki sormazlar mı adama, 100 küsur yıldır Bediüüzzaman Hzleri ile devam eden bu harekete kim kılıcını çekmişse Allah o kılıçları çekene doğrultmamış mıdır.
Özellikle kılıç çekenler İslami doğrultuda ya da İslam'a azda olsa hizmetleri geçmiş kişilerse onlar daha büyük tokatlar yemişlerdir. Sadece iki örnek verebiliriz bu konu için. 2.Abdulhamit Han Hzleri ile Adnan MENDERES 'tir. İkisi de iktidarlarında bu hareketin ve Risale-i Nurların kıymetini anlayamamış fevri hareket etmişlerdir. Birisi tahttan hal edilmiş ve işgalinden hemen öncesine kadar Selanik'te hapis yaşamıştır. Diğeri ise bildiğiniz gibi Maalesef asılmıştır. Hem de kudurmuş zalimler tarafından.
Mayıs - Haziran hattında Gezi parkında toplanan o güruh bana Abdülhamit'e hakaret eden ve Menderese işkence yapan o zalimleri hatırlattı. Allah aklını kullanmayan ve İslam'a en büyük hizmeti edenlere düşmanlık yapanlara kendi düşmanlarını musallat eder.
Bu böyle biline.